16 Şubat Nalkapon Antalya At Yarışı Tahminleri (TUTTU 2.682 TL)

Benimle dans etmek zordur, samba bilmeyen piste çıkmasın. 

Nasılsın yeğenim, iyi misin? Dayı'nı özlediğin, bombalarına hasret kaldığın, bankolarının izini sürüp eve eli boş döndüğün gözlerinden belli. Sırra kadem bastığımda beni ne CIA bulabilir ne de MOSSAD. Haberin ola. 

Sana sayfalardaki reklamlara tıklamanı yap ki sitedeki yeğenlerimin cebi şissin. Eğer yapmazsan sayfalar kapanacak, dediğimde beni kayle almadın. Bu Dayı da ne diyor böyle, deyip ganyandaki yardakçılarınla dedikodumu yaptın. Sonra ne oldu yeğenim, bana onu söyle. Aylardır TJK Reisi seni söğüşlüyor, don mintan kaldın. Her akşam ganyandan eve dönerken meteliğe kurşun attın. Kasabın, manavın önünden geçerken boynunu büktün. Mahallende top kovalayan çocukları görünce senden şeker isterler diye yolunu değiştirdin. Ama korkma! Dayı'n ölmedi. Artık reklam da yok, tıklama da. Kaç aydır nerede olduğumu merak ettiğini bilmem mümkün. Şimdi iyi dinle. 

Sitedeki yeğenlerim sayfaları kapatma kararı aldığında soluğu sahte pasaport işinde uzman olan eski dostum Üçkağıt Kazım'ın yanında aldım. FBI'ın peşimde olduğunu o da biliyordu. Acilen Las Vegas'a geçiş yapmam söz konusu olmalı yoksa dünya çapında 250 bin yeğenimin TJK Reisi'nin ağına düşüp perişan olması an meselesi, dediğimde hemen kolları sıvadı. Bana en afillisinden bir siyah pasaport yaptı. Bununla dünyada hangi ülkeye istersen gidebilirsin Nalko, derken göğsü kabarıyordu. Borcumu dönüşte öderim Üçkağıt, Las Vegas'ta soyulmayı bekleyen gavurlar var, anlarsın ya dedim. Birbirimize göz kırptık. Onun yanından ayrılıp doğru havaalanına geçtim. Pasaport kontrolde pasaportumun rengini gören inzibatların eli ayağı titredi. Beni hemen VIP salona alıp viskimi önüme koydular. Uçağın kalkmasını beklerken ayaklarımı uzatıp TRT izledim. 

Amerika'ya indiğimde havaalanındaki FBI ajanları gözümden kaçmadı. Siyah gözlükleri, Bond çantaları, bir de bellerindeki 7,65'likler onları ele veriyordu. Elimdeki siyah pasaportu görünce yanıma bile yaklaşamadılar. Havaalanı çıkışında beni eski dostum Kart Zampara Don Pito Carlo yanında getirdiği yüz limuzinlik konvoyla karşıladı. Hepsi de İtalyan mafyasıydı. Soluğu Las Vegas'ın en meşhur kumarhanesinde aldık. O gün sabaha kadar Conileri söğüşledim. Cebimde 6 milyon dolar vardı. Sayfaları açık tutmaya yeterdi de artardı bile. Otelin kral dairesinde geçtiğimde içeride beni iki dilber bekliyordu. Biri sarışın, öbürü de esmerdi. Üstlerinde cartiyer vardı. Biri bir tarafıma, öteki de diğer tarafıma geçti. Sonrasını anlatmayayım yeğen, ağzın sulanmasın. 

Sabah uyandığımda bir de ne göreyim?!.. Siyah pasaportum ortada yok. Masanın üstünde de bir not: Nalko; artık vatanına dönemeyecek, FBI'ın işkence odalarında yok olup gideceksin. Ben de sen yokken bütün yeğenlerini söğüşlemeye doymayacağım. Eski dostun TJK Reisi. Okur okumaz oyuna geldiğimi anladım. Üstün zekâmı kullanıp buradan kurtulmanın bir yolunu bulmam mümkün olmalıydı. Yoksa hâlim haraptı. 

Don Pito, olan biteni duyunca şok oldu. Şimdi ne yapacağız Nalko? derken yüzü sinirden kıpkırmızıydı. Çaresiz kalmıştı. Ama gücümü de unutmuştu. Ondan bana bir yelkenli bulmasını söyledim. Yelkenler fora! diyerek Pasifik okyanusuna açıldım. Oradan bir ayda Atlantik'e, sonra da iki ayda Hint okyanusuna geçtim. Kızıldeniz'den Süveyş Kanalı'na da bir ayda sürdüm. Rüzgâr arkamdaydı. Akdeniz'e ulaştığımda Kıbrıs'ta mola verdim. Hazır gelmişken burada da bir söğüşleme operasyonu yapayım, dedim. Çantamdaki 6 milyon doların yarısı ıslanmıştı. Onları kendime yük etmem mümkün değildi. Karaya çıkar çıkmaz boşalttım. İki üç saat taş konken oynayıp iki milyon dolar daha söğüşledim. İlk uçakla memlekete dönüp sitedeki yeğenlerimi buldum. Ceplerini şişirip sayfaları açmalarını emrettim. 

Görüyorsun yeğenim, senin için neleri göze aldım. Kıymetimi bil. 

Gözlerinden öperim, şansın bol ola. 

Nalkapon Antalya At Yarışı Tahminleri

6,2,4,5,1,7
1,7
2 KAYAFATİH // 7
3,4,2
1 BOLD SEA ROVER BANKO
6,9,10,7,4,5

86,4 TL // 172,8 TL

ALTILI GANYAN 2.682 TL İLRAMİYE VERMİŞTİR.