Nasılsın yeğenim, iyi misin? Bu akşam hatırlı misafirlerim vardı. Hepsi de gavurdu. Eski dostlarımdan Çapkın Frank, Cön Fred, Aksak Tom bana sürpriz bir ziyaret yaptılar. Onlara Türk misafirperverliğimi gösterip Adana dürüm yanında ayran ısmarladım. Çiğ köfte ikramını da eksik etmedim. Tap sikrıt görüşmeler yaptık. Eğer sana anlatırsam hayatın tehlikeye girebilir yeğenim.
Onlar gelmeden hemen önce Karşıyakalı Cemo kod adlı seyis yeğenimle telefonda konuştum. Bana son ayaktaki müthiş bankosu Gutsy'yi verirken çok neşeliydi. Anlayacağın, şov var yeğen şov! Bir de dedi ki Dayı'm aldığım son istihbarata göre Bükeç de fişek gibiymiş. Sakın ola es geçme!
Sene 1988 yeğenim, o zamanlar tığ gibi delikanlıyım. Dilberler peşimde pervane. Bir vurduğum bir de yerden yiyor. Acil servisler tokadımı yiyenlere hizmet veriyor. Her gece o pavyon senin, bu pavyon benim geziyorum. Bir gün bir pavyon gülüne vuruldum. Entarili Funda. Sarışın, mavi gözlü, al yanaklı bir dilber. Gül pavyonun solistiydi. O da beni görür görmez aşkın pençesine düştü. Her gece zevk sefa içinde yaşıyorduk. Bir gece onu saatlerce bekledim ama gelmedi.
Hemen gül pavyona gittim. Pezevenk Adnan'ın kapısına dayandım. İçeriye girdiğimde elinde purosu, önünde viskisi; boynu bükük, yüzü asıktı. Funda'nın nerede olduğunu sorduğumda "Nalko, bu gece mesaisi bittikten sonra Dümbük Kazım, baskın verdi. Üç adamıyla beraber onu kolundan tutup götürdüler." dedi. Kara kara düşünüyordu. Önünde toplu tabancası duruyordu. Hemen masadan toplu tabancayı alıp belime taktım. "Bana onların yerini söyle Pezevenk Adnan!" diye bağırdım. Adresi bir peçeteye yazıp verdi.
Dümbük Kazım aslında benim peşimdeydi. Beni bitirip nam salmak istiyordu. Onu sanayideki bir oto tamircisinde sıkıştırdım. Daha sonra o tamirhanenin torna Mustafa'yla tesviye Necmi'ye ait olduğunu öğrendim. İkisi de kalender adamlardı. Dümbük Kazım onları ölümle tehdit edip anahtarı almıştı.
Oraya vardığımda kapıda iki fedai dikilmiş bekliyordu. Dikkatlerini dağıtmam gerektiğini bilmem söz konusuydu. Hemen geri dönüp bütün sanayinin elektriğini kestim. Tamirhanenin arkasına dolandım. Fedailer ellerindeki toplu tabancalarla beni aramaya koyulmuştu. Elime bir kalas aldım. İlk fedaiyi görebiliyordum. Karanlıkta üstün görme gücümle onlara göre avantajlıydım. İlk fedainin ense köküne kalası indirmemle devrilmesi bir oldu. Öteki fedai binanın diğer tarafındaydı. Onun da yerini tespit etmem an meselesi olmuştu. Duvarın kenarına gizlenip bana doğru gelmesini beklediğim. Tam köşeye vardığında suratının ortasına kalası indirdim. O da iki seksen yere serildi.
Artık içeri girip Dümbük Kazım'ın işini bitirmem mümkündü. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde karanlıkta sağa sola ateş edip "Gelme! Gelme! Nalko gelme!" diye bağırmaya başladı. Son mermisini atana kadar sabrettim. Mermisi bittiğinde onu kalasla dövmeye başladım. Bayılana kadar vurdum. Sonra da önümde diz çöktürüp ayaklarıma kapandırdım.
Bir saat sonra Gül pavyonun önüne yanaştım. Beni kapıda Pezevenk Adnan karşıladı. Ceketini ilikleyip elimi öpmek için eğildi. Ama müsaade etmedim. Dümbük Kazım için bir dansöz kıyafeti istedim. Üzerine giydirip sahneye çıkarttım. Epey bahşiş topladı yeğenim. Onları da alıp Entarili Funda'yı aşk yuvamıza götürdüm.
Diyeceksin ki şimdi Dayı'm bunu niye anlattı. Yeğenim üstün altılı bilgimle hazırladığım müthiş kurgularım senin cebini şişirdikçe düşmanlarımız da artıyor. Onlara zaman zaman gözdağı vermem söz konusu olmalı ki senden de benden de uzak dursunlar.
Gözlerinden öperim, şansın bol ola.
Nalkapon Kocaeli At Yarışı Tahminleri
2. ALTILI
8,6,4,2,7,9
3,2,12,9,1
4,2,5,3,8
4 BÜKEÇ // 5
7 GUTSY BANKO
7,5,10,4,1,9
450 TL // 900 TL
1. ALTILI
3,7,6,4,1,2
7 ODESSA GRADY BANKO
4 PRENS HALO // 3
8,6,4,2,7,9
3,2,12,9,1
4,2,5,3,8
450 TL // 900 TL